Plastik kirliliği hayatın her alanında kullanılan ve dünya için büyük tehdit oluşturan plastik maddelerin doğaya atılmasıyla oluşan kirliliktir. Dünyamız için büyük bir tehdit oluşturan plastik kirliliği iklim değişikliği sorununu da tetikleyen bir unsurdur. Bu yazımızda iklim değişikliği ve plastik kirliliği arasındaki bağlantıyı ele aldık.
İçinde yaşadığımız dünya, milyarlarca yıl önce oluşmuştur. Ancak dünyamız, bugün iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi problemlerle karşı karşıya. Sera gazı emisyonlarında insan faaliyetleri sonucunda gözlenen artış iklim değişikliğine sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra plastik atıkların doğaya veya denizlere atılması da iklim değişikliğini tetikleyen unsurlardan biridir.
%71’i sularla kaplı olan dünyamızda plastik kirliliği yoğun olarak denizlerde ve okyanuslarda karşımıza çıkar. Denizlerin ve okyanusların, çok fazla çeşitlilikte canlılara ev sahipliği yapması sebebiyle plastik kirliliğinin etkilerini en çok deniz canlıları ortaya koymaktadır. Bunun nedeni ise plastik hurdaların şehirlerden nehir ve kanalizasyonlar aracılığıyla denizlere dökülmesidir. Bu sebeple plastik atıkların geri dönüşümü son derece önemli bir konudur.
Plastik Kirliliği İklim Değişikliğini Nasıl Etkiler?
Plastik, ucuz ve kolay bulunur olması sebebiyle hayatımızın her alanında kullandığımız ürünlerin ham maddesidir. Günümüzde plastik atıkların yaklaşık olarak %16’sı geri dönüştürülmektedir. Geriye kalan plastik hurdalar ise yakılmak üzere plastik sahasına götürülmektedir.
Geri dönüşüm tesisine gitmeyen plastik atıkların birçoğu, nehirlere ve okyanuslara dökülmektedir. Bu durum, suda yaşayan birçok canlı türünü tehdit etmektedir. Aynı zamanda plastik yavaş yavaş parçalanırken sera gazları saldığı için iklim değişikliği ve küresel ısınma gibi sorunlara da neden olmaktadır. Güneş ışığı ve ısıya maruz kalan plastik atıklar, doğaya metan ve etilen gibi gazlar salarak ve küçük parçalara bölünerek mikroplastik halini almaktadır.
Yapılan araştırmalar, mikroplastiklerin denizde yaşayan mikroorganizmaların karbondioksiti emme ve oksijen bırakma yeteneğini etkilediğini de ortaya koymaktadır. Dünya oksijeninin en az yarısı, çoğunlukla plankton tarafından üretilen okyanuslardan karşılanmaktadır. Bu küçük organizmalar ayrıca fotosentez yoluyla karbonu yakalayarak okyanusları önemli bir karbon emici hale getirir. Mikroplastikler, bu organizmaların büyüme, çoğalma ve karbon tutma yeteneklerini olumsuz etkiler.
İklim değişikliği ve plastik kirliliği üzerine yapılan araştırmalar, plastik kirliliğinin deniz ortamı üzerindeki zararlı etkilerinin endişe verici olduğu anlamına gelir. Plastikle tıkanmış ve ısınan bir okyanus, bitki ve hayvan yaşamının acı çektiği, daha az karbondioksitin emildiği ve iklim değişikliğini dizginleme yeteneğimizin daha da engellendiği olumsuz bir geri besleme döngüsü yaratacaktır. Bu sebeple plastik geri dönüşümü ile kısmen de olsa plastik kirliliğinin önüne geçilebilir.